21 Mart tarihi benim ruhsal
gelişimimde her zaman çok önemli olmuştur. Her yıl, çoğunlukla yönettiğim gruplarla,
bazen de yalnız olarak yaptığım çalışmalar, hayatımda büyük etkiler yaratmış,
beni, çevremi, hatta mikrodan makroya, kozmosumu değiştirmiştir.
21 Mart Nevruz olarak bölgemizin
ve eski Türklerin çok önemli bir günü. İran’da ışık yayan hükümdar Cemşit’in
doğum günü. Alevi-Bektaşi inancında Hz. Ali’nin hem doğum günü, hem Hz. Fatma
ile evlendiği gün, Hz. Muhammed’e nübüvvetin, Hz. Ali’ye velayetin verildiği
gün. Zerdüşt dinine göre yılın başlangıcı, astrolojide de 21 Mart Koç burcuna
girişle başlayan yeni yıla işaret ediyor.
21 Mart özellikle eski Mısırda en
önemsenen tarih olmuş. Birçok mabette mimarlar, güneş ışınlarının sadece o özel
günde, mabede özel açılarla girmeleriyle oluşan sürprizler yaratmışlar.
Bunların en ilginci, ezoterik öğretilerin hiçbirinin makbul saymadığı Firavun
II. Ramses’in yaptırdığı Abu Simbel tapınağı. Dağın içine oyularak yapılan
tapınak öyle bir şekilde inşa edilmiş ki, 21 Mart günü güneşin doğuşuyla
birlikte, güneş ışınları adım adım ilerleyerek tapınağın en ucundaki en kutsal
bölüme ulaştığında, odadaki 4 tanrıya kadar ulaşmasına rağmen, karanlıklar
tanrısı Ptah hariç, diğer üç tanrıyı aydınlatabiliyormuş. “Muş” diyorum çünkü
bu tapınak baraj inşaatı nedeniyle sular altında kalma riski taşıdığında,
inşasından binlerce yıl sonraki teknolojiyle, 1950’lerde yukarıya taşındığında,
güneşin içeriye ulaşabilmesi ancak 22 Mart’a denk getirilebilmiş.
Bütün kadim öğretilerde,
özellikle 21 Mart, yani bahar ekinoksu çok önemsenmiş. Çünkü gece ve gündüzün
eşitlenip, üstelik gündüzün geceyi yenmeye başladığı bir gün olarak çok önemli
bir sembolizmaya sahip. Bu yılki 21 Mart daha da önemli.
21.03.2013 ya da 03.21.2013 diye
yazsak da, sanki her birinden 2’şer tane olan rakamların 3-2-1-0 gibi bir geri
sayımı işaret etmesi de hoş. Ama asıl önemi, her bahar doğayı uyandıran
cemreler gibi, ruhumuzun baharını da başlatması olacak.
Daha önce de yazdım, düalite ve
monizm ve bunlara göre yaşayan insanlar birbirlerinden kopuyorlar. Kesişim
kümesi çok küçüldü. 21 Mart bu kopuşu çok daha güçlü hissedeceğimiz bir dönemi
başlatacak. Bir ve birlikte olmak isteyenler, başkalarını ve deneyimlerini engellememe
terbiyesi almış olanlar, yerel ve güncele sığamayanlar, ve dünyada cennet
isteyenler, diğerleriyle farklılaşacak. Bu zaten başladı ve sürüyor. Ama asıl
büyük etki o zaman başlayacak.
Duygu çiçekleri, sevgi böcekleri,
filozofların, şairlerin, kanalların, kısaca başkalarının sözlerini paylaşmanın
yetmediğini görecekler. Dünya cennetinin tek yolunun, şimdiden orada yaşıyormuş
gibi davranan insanlar tarafından açılacağını görecekler. Ve inanın, bu çok
kolay da olmayacak.
Benim yakın ve derin çalışacağım
dar bir grup da mesaisine bu güzel ve özel günde başlayacak. O günlere
hazırlanmak için, onlara önerdiklerimi hepinize de önermek istiyorum.
Vücudunuz için birkaç günlük bir
detoks yapın. Sonra eski beslenme alışkanlıklarına dönmeniz sorun değil, ama eski
enerjili besinlerin vücudunuzda bıraktığı kalıntıları temizleyin.
Vücudunuzu gergin tutmayın.
Özellikle sırt bölgesini, ama aslında bütün kaslarınızı gevşetin. Dengeleme
çalışmalarını biliyorsanız muhakkak uygulayın.
Mutlak bir disiplinle, her gün, 5
dakika bile olsa, inanıyorsanız Tanrı’yla, inanmıyorsanız, bütün insanlar ve
insanlıkla bir olduğunuzu imgeleyin. Beğenirseniz, bu blogdaki Duam çalışması
çok uygun. http://profsmiley.blogspot.com/2012/04/duam.html
Son olarak, değişim, gelişim ve
özgürlük için bazı bedellerin ödenmesi gerektiğini, maliyeti olmayan bir
özgürlük olmayacağını hazmedin. Ve bunları ödemeye hazır olun. Bu sizi
korkutmasın, çünkü zaten olacakJ.
Ve bu arada eğlenmeye devam edin.
Şimdiden o cennetteymişiz gibi yaşamazsak, o cennetin kurulması gecikebilir, ve
beklenenden de zor olabilir…
Neşeniz, bilir.
Sevgi ve Bilgi, paylaşılarak
çoğalır.
Maksat Bir, rivayet muhtelif.
Sevgi ve ışık,
KOrkut.
PS: Bu metni mümkünse linkiyle, izin almadan her
yerde ve herkesle paylaşabilirsiniz…
korkutkeskiner@gmail.com